Anlaşmalı boşanmayı düşünüyorsanız Yargıtay’ın verdiği bu karara göz atmanızda fayda var. Yargıtay’ın vermiş olduğu karara göre, boşanma davalarında tarafların birbirlerinden mal talebi olmadığına dair mahkeme huzurunda vermiş oldukları beyanlarından sonra mal paylaşımı davaları açılamayacak.
BİR AN ÖNCE OLUP BİTSİN DİYEREK YANLIŞ VE TELAFİSİ MÜMKÜN OLMAYAN BEYANDA BULUNMAYIN
Çiftler genellikle aralarında düzenledikleri anlaşmalı boşanma protokolü yahut duruşma esnasındaki beyanları ile boşanırken, aralarındaki mal rejimini de sona erdiriyor. Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde “edinilmiş mal” kavramı ile neyin kastedilmek istenildiği, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin kararı ile belirtilmiştir. Bu sebepten ötürü, boşanmak isteyen çiftlerin boşanmanın verdiği heyecan ve telaş ile haklarının zayi olmasının önüne geçebilmeleri için anlaşmalı boşanma sürecinde hazırlanacak boşanma protokolünde veya duruşma esnasındaki beyanlarında dikkatli olmaları gerekiyor.
Boşanma sürecini bir an önce sonuçlandırmak isteyip aceleci davranmanız, daha sonra düzeltemeyeceğiniz hak kayıplarına neden olabilir. Bu yüzden anlaşmalı boşanma da olsa çekişmeli boşanma da olsa profesyonel yardım almanız sizin yararınıza olacaktır. Boşanmayı düşünen ve adana avukat arayan kişilere Temiz Hukuk & Danışmanlık olarak en verimli ve en doğru yardımı vermek, boşanma sürecinizi doğru yönetmek için buradayız. Boşanmayı düşünüyorsanız ve yardıma ihtiyacınız var ise bizimle buradan iletişime geçebilirsiniz.
İŞTE O KARAR
T.C.
Yargıtay
8. Hukuk Dairesi
Esas No:2016/21885
Karar No:2017/1388
K. Tarihi:09.02.2017
MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, temyiz incelemesi sonucunda Dairemizce bozulmuş bozma kararı üzerine Mahkemece direnme kararı verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı … vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur.
Davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı ile vekilinin boşanma davasının 10.03.2011 tarihli duruşmasındaki “davalıdan mal talepleri” olmadığına ilişkin beyanlarının kesin delil niteliğini haiz mahkeme içi ikrar olduğu ve eldeki dava bakımından kendilerini bağladığı, anılan beyana rağmen dava açılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, verilen karar Dairemizin 02.12.2013 tarih, 2013/5043 Esas-2013/18125 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, mahkemece önceki hükümde direnilmesine karar verilmesi üzerine, anılan direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK’na eklenen geçici 4/1. maddesi uyarınca, inceleme yapılmak üzere, dosya Dairemize gönderilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre mahkemece verilen direnme hükmünün yerinde bulunduğu anlaşıldığından, mahkemenin anılan kararının bozulmasına ilişkin Dairemizin 02.12.2013 tarih, 2013/5043 Esas-2013/18125 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan 06.05.2014 tarih, 2014/203 Esas-2014/321 Karar sayılı hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK’nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 6,20 TL’nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 09.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.